Saadet Partisi Bursa Teşkilatı’ndan İsrail Protestosu

Meydanda toplanan kalabalığa hitap eden Gürsel, saldırının yalnızca bir deniz suçu değil, “insanlığa, hukuka ve vicdana karşı işlenmiş ağır bir suç” olduğunu söyledi.
Gürsel, “Siyonist İsrail, uluslararası sularda seyrederken Özgürlük Filosu’na saldırmış; vicdanı temsil eden bu yolculukta, aralarında milletvekillerimizin de bulunduğu toplam 92 kişi alıkonulmuştur” dedi.

“ZULÜM 7 EKİM’DE BAŞLAMADI”

Saadet Partisi İl Başkanı, İsrail’in saldırılarının 7 Ekim’le başlamadığını belirterek, “1948’den bu yana süregelen işgal, zorla göç ettirmeler, yerleşim politikaları ve katliamlar, bu coğrafyada nesiller boyunca devam etmiştir” ifadelerini kullandı.

Gürsel, Filistin halkının maruz kaldığı zulmün sadece bir coğrafya meselesi olmadığını, insanlığın ortak vicdanını ilgilendirdiğini söyledi.

“İSRAİL LAFTAN DEĞİL, GÜÇTEN ANLAR”

Konuşmasında merhum Necmettin Erbakan’ın sözlerine atıfta bulunan Gürsel, “İsrail laftan değil, güçten anlar” diyerek, hükümetlerin yalnızca söylemle değil, somut adımlarla tepki göstermesi gerektiğini dile getirdi.
“Devletler diplomatik baskı, ekonomik yaptırımlar, ticari ilişkilerin kesilmesi ve diplomatik bağların askıya alınması gibi adımlarla irade ortaya koymalıdır” diyen Gürsel, geçmişteki Refah-Yol hükümetinin bu konuda önemli örnekler verdiğini hatırlattı.

“TAM TECRİT, TAM AMBARGO, TAM YAPTIRIM” ÇAĞRISI

Saadet Partisi olarak taleplerinin net olduğunu belirten Gürsel, Türkiye’nin derhal harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek şu çağrıyı yaptı:“Sözle yetinilmemeli; diplomasi, ekonomik tedbirler ve caydırıcı adımlar hızla devreye sokulmalıdır. Mesele basittir: Tam tecrit, tam ambargo, tam yaptırım, sıfır ilişki ve işbirliği.”

“SUSKUNLUK MAZLUMA İHANETTİR”

Konuşmasının sonunda ulusal ve uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunan Gürsel, “Siyonist İsrail sadece milletvekillerimizi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarını ve milletimizin vicdanını alıkoymuştur. Bu saatten sonra suskunluk mazluma ihanettir.” dedi.
Gürsel, tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını ve vicdan sahibi bireyleri mazlumun yanında durmaya davet etti.